Günlük Arşiv: 15 Mayıs 2011

Herkesin Hayali Avukatlık Mesleği

 Avu katlık mesleğini icra etmek her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Son istatistiklere göre ülkemizde 65.000 adet baroya kayıtlı avukat bulunmakta. 56 adet hukuk fakültesinden her yıl 5.000 yeni hukuk mezunu iş hayatına atılmakta.  Tüm bu sayıları yan yana koyduğumuzda ortaya çıkan sonuç müthiş bir rekabetin bu iş kolunda yaşanmakta olduğunu göstermektedir.

Ülkemizde Avukatların sadece%5’i mesleklerinde iyi paralar kazanmaktadır. Geriye kalan %95’lik grup ise zor ekonomik şartlar altında mücadele vermekte ve başarıyı aramaktadır. Peki, nasıl olur da %5’lik gruba girebilir, başaranlar klübüne üye olabilir ve rekabet üstü bir duruma erişebilirsiniz. Bu bloğu okuduğunuza göre %5’lik seçkin gruba girmeyi hedeflediğinizi anlıyorum. Bu nedenle sizi tebrik ediyorum.

Kişisel Markanızı İnşa Etmenin 37 Yolu

  1. Bir kişiyle tanışırken isim ve soyadınızı söyleyin
  2. Karşınızdaki insanın elini sağlam bir şekilde sıkın
  3. Kariyerinizde geldiğiniz nokta nedeniyle asla özür dilemeyin
  4. Bir kişi size övücü sözler sarf ederse, sadece teşekkür edin. Başka bir şey söylemeyin
  5. Her zaman gülümseyin. Asık surat markaya zarar verir.
  6. Karşınızdaki insandan hiçbir şey alamayacağınızı görseniz de asla görüşmeyi yarıda terk etmeyin
  7. Görünümünüze dikkat gösterin
  8. Size ve ailenize zarar vermediği sürece tüm yardım taleplerine olumlu cevap verin
  9. Davetleri memnuniyetle kabul edin
  10. Profesyonel görünümlü bir resminizi sosyal medya’da kullanın
  11. Facebook, Linkedin’de bir profi sahibi değilseniz hemen harekete geçin
  12. Nasılsın? sorusuna -geceleri beşik sallamıyorsanız- asla “Çok yorgunum” cevabı asla vermeyin
  13. Kesinlikle gerekli olmadığı sürece görüşmelerinizi ertelemeyin
  14. Her zaman dakik olun
  15. Beklentileri aşmadığınız sürece yaptığınızdan tatmin olmayın
  16. Okul, Mezuniyet ve Dernek toplantılarınıza mutlaka katılın
  17. Birden çok aynı şey için özür dilemeyin. Bu sizi güvenilmez gösterir
  18. Güçlü ve zayıf yönlerinizin farkında olun
  19. Size yardım eden herkese teşekkür edin
  20. Bir yemeği çok güzel hazırlamayı öğrenin
  21. Her hafta 3 yeni insanla tanışın
  22. Hata yaptığınızda hemen özür dileyin
  23. Olumlu beklentiler içerisinde olun
  24. Kendinizi tiye alın
  25. Bir yardım istemeden önce yeterli saygıyı kazanın
  26. Her zaman şık olun
  27. Birisi sizi önerirse, onu arayıp teşekkür edin
  28. Özür dilerken “fakat” kelimesini lügatinizden çıkarın
  29. Özel hayatla, iş hayatınız arasında bir set çekmeyi bilin
  30. Üzgün olduğunuzu birilerinin yüzünüze bakarak anlamasını beklemeyin
  31. Davet edildiğinizde hemen LCV yapın
  32. Dostlarınızın ve arkadaşlarınızın ürünlerini, kitaplarını, hizmetlerini satın alarak onlara destek verin
  33. Vicdanen rahatsız olduğunuz hiçbir işi yapmayın
  34. Her arkadaşınız hayatınıza farklı bir değer katar. Tek bir arkadaşınıza bel bağlamayın
  35. İş yaparken kilolardan bahsetmeyin
  36. Teknolojiyi yakından takip edin
  37. Sefalet arkadaş arar. Bu nedenle, etrafınızı olumlu insanlarla çevreleyin

Herkesin Kullanabileceği, Zaman Yönetimi Sırları

Bu makaleyi yazana kadar ne kadar çok zaman kaybettiğimi size anlatamam. Yirmi beş adet mail mesajıma göz attım, sonra bir arkadaşım beni ziyarete geldi. Kendisiyle kırk beş dakikaya yakın lafladık. Biraz Facebook, biraz Linkedin, biraz da spam mesajlarla dolu Hotmail mesaj kutum derken zaman su gibi akıp gitti. Öğleni etmeme rağmen hala cümleleri kurmayı başaramamıştım.
Tam başlayacakken kesinlikle bir bardak yeşil çaya ihtiyacım olduğunu düşündüm. Yanına biraz atıştırmalık derken gene işin başına oturmuş değildim. Sonra bir adet muz ve elmayı yedikten sonra artık konsantre olmaya hazır olduğumu düşünüyordum.

 

Bu makaleyi okuyorsanız, siz de benzer sıkıntılardan muzdaripsiniz demektir. Yalnız değilsiniz, zaman yönetimi mücadelesine hoş geldiniz. İnsan Kaynakları Şirketlerinin yaptığı araştırmalara göre sekiz saatlik mesaimizin iki saatini bu şekilde heba etmekteyiz.  Bu zaman kayıplarına öğle yemeği ve ön görülmeyen aralar dâhil değilmiş.

 

Özelikle internet, ev ödevi olan çocukları ayartmaya çalışan ve sokağa çağıran komşu çocuğu gibidir. Hem kendisi hem de e-postaları sizin zamanınızın her dakikasını birer birer tüketir.  Bu yüzden, önemli görevlere ve işlere tam odaklanmak mümkün olmaz. İş ve özel hayat internet sayesinde iç içe geçmiş durumdadır. Birbirlerini yolun dışına atmaya çalışan yarışmacılar gibidirler. Hepsi de kendisine daha fazla zaman ayırmanızı sizden beklerler. İş ve özel hayatın sınırlarını iş yaparken çizmek çok zorlaşmıştır.  Kayak yaparken telesiyejde e-posta mesajları atabilir, ofiste çalışırken yazın gideceğiniz tatilin rezervasyonlarını gerçekleştirebilirsiniz.

  

E-postalarınızı saplantılı bir şekilde her an takip etmek yerine, gün içerisinde belli kereler okumak zaman kaybının dizginlerine elinize almanızı sağlar. Aslında hepimizin yapması gerektiğine inandığı ama bir türlü yapamadığı bir şeyden bahsediyorum. Bu alışkanlık bizi esir aldığı sürece zamanı yönetmeniz mümkün olamaz. Kafanızı günlük gelişmelerle her an doldurmak yerine, hedefinize odaklanmanız size arzu ettiğiniz verimliliği sağlayacaktır. Bu şekilde neyin işiniz için daha önemli olduğunu ve nereye gitmek istediğinizi daha iyi anlarsınız.

 

İlk iş olarak bilgisayarınızda e-posta geldiğini bildiren alarmları kapatmaya başlayın. Her gelen mesaja ayıracağınız vakit cevaplanmasıyla birlikte iki dakika tutmaktadır. Her gelen mesajı okumaya ve cevap vermeye başladığınızda ayağınızın altındaki kumlar kaymaya başlar. Kum saatinin içinde hapistesinizdir, birazdan siz de son kalan kum tanecikleriyle aşağıya düşeceksinizdir. Her mesaj geldiğinde asla bilgisayarınızın sizi uyarmasını istemeyin. Çok mesaj atmayın ki size çok mesaj gelmesin. Minimum mesajla işinizi götürmeye gayret edin.

 

Bir diğer önemli enstrüman da yapılacaklar listesi kullanmaktır. Bir beyaz kâğıt ve bir tükenmez kalem sizin gününüzü kurtarmaya hazırdır. Tek yapmanız gereken gün içerisinde yapmanız gereken işleri öncelik sırasına göre birden ona kadar sıralamaktır. Yazarsanız her şeyi hatırlarsınız. Yazmazsanız mutlaka bir konuyu atlarsınız. İş atladığınızda da felaketler kapınızı çalmaya başlar. Diğer taraftan, gerçekçi olmayan ve tamamlanması mümkün olmayan uzun iş listeleri yaratmaktan da kaçının. Zaman en önemli kaynağımız, onu ne kadar iyi kullandığımız başarımızın belirleyicisi olacaktır.