Aylık Arşiv: Eylül 2012

Bir Avukat Olarak İtibarınızı Yok Edecek Mesleki Hatalar

Avukatlık mesleğinde aşağıdaki hataları yaparsanız hızlı ve garantili bir şekilde ofisin kapısına kilidi asarsınız. İtibar, en değerli varlığınız olduğundan dolayı büyük kayba uğrarsınız. Aşağıdaki hatalara sakın ola düşmeyin. Telafisi çok zordur.

1. Mesleki hata: Verdiğiniz sözleri tutmayabilirsiniz. Güvenilir olmak zorunda değilsiniz. Sizle çalışmak istiyorlarsa sizin kurallarınızla oynamak zorundalar. Ne halleri varsa görsünler.

2. Mesleki hata: Yanınızda çalışan insanları sürekli işten çıkarma tehdidiyle çalıştırın. En ufak hatalarında gözlerinin yaşına bakmayın. Kapı dışarı edin. Dışarısı iş arayan insanlarla dolu, ne zorluğu var sıfırdan yeni birine iş öğretmenin.

3. Mesleki hata: Faturalarınızı geç ödeyin. Sizden para tahsil etmek çok zor olsun. Tedarikçilerinizi inletin. Bırakın hakkınızda ileri geri konuşsunlar. Çevrelerine sizden bahsetsinler.

4. Mesleki hata: Toplantılara geç gelin. Bu sizin daha mühim bir kişilik olduğunuzun işaretedir. Birini beklettiğinizde, çok yoğun olduğunuzu düşüneceklerdir. Mümkün olduğunca geç girin salona. İnsanların diş gıcırdatmalarını ve homurtularını bu oyunun bir parçası olarak görün.

5. Mesleki hata: Gelen telefonlara geç dönün veya geç saatte gelenlere ise hiç dönmeyin. Mesai saatlerinde arasın ne oluyoruz deyin.

6. Mesleki hata: Bir belge talep edildiğinde geç gönderin. Çok yoğun olduğunuzu anlasınlar.

7. Mesleki hata: Ofise kırtasiye mi alınacak. En ufak işler için bile sayfalarca sözleşmeler hazırlayın ve karşı tarafa imzalaması için baskı yapın. Güvensiz bir tip olduğunuzu gösterin.

8. Mesleki hata: Pazarlık yaparken tedarikçilerinizin ciğerini sökün. En düşük fiyatın peşinde koşun. Kaliteli ürün veya hizmet şart değil ama bu imkânsız fiyata olursa tabii ki güzel deyin.

9. Mesleki hata: Müvekkillerinize kendi sorunlarınızdan bahsedin. Ağlayın durun. Sizin de aslında bir kurban olduğunuzu görmelerini sağlayın. Bu şekilde sizden çok indirim istemezler, üstünüze çok gelmezler.

10.Mesleki hata: Mükemmellik peşinde koşun ve onu elde edene kadar çalışın. Küçük büyük tüm hataları bulun, sürekli eleştirel olun.

11.Mesleki hata: Yaptığınız hataları müvekkilin üzerine atın. Hata yapsanız da asla belli etmeyin. Örtbas edin, müvekkilden gizleyin.

12.Mesleki hata: Müvekkile çaktırmadan ilgili ilgisiz ofis masraflarınızı yükleyin. Aradan birkaç fatura kaçmış kimsenin ruhu duymaz deyin.

Dikkat! Kartvizitiniz Sizi Ele Veriyor

Müvekkil Adayı karşısında olumlu bir ilk izlenim elde etmenizi sağlayacak silahlardan biri de kartvizitinizdir.

Logo ve kartınızın tasarımı sizin hakkınızda ilk 30 saniyede verilecek kararı belirlemede rol oynar. Müvekkil adayının görme ve dokunma duyularını harekete geçiren kartlar, sağladığı etkiyle, hakkınızda olumlu düşünceler oluşmasına yâda baştan eksi puanla başlamanıza neden olur.

Müvekkilleri iş amaçlı ziyaret ederken, iyi bir izlenim bırakmak için bindiğiniz otomobile, giydiğiniz kıyafete dikkat ediyorsunuzdur (Burada söylerken çok haz etmesem de, ülkemizde otomobil hala bir statü sembolü olarak kabul edilmektedir). İşinize yaptığınız bu yüksek maliyetli yatırımları kartvizitinizden esirgiyorsanız, bir çuval incir berbat oluyordur. Yüksek profilli müvekkiller ve profesyonel yöneticiler karşısında ucuz bir kartvizit kesinlikle gözden kaçmayacaktır. Kalite konumlandırmanızı anında aşağıya çekecektir.

Başarısız kartlar genelde 3 gruba ayrılır:

Sıradan: Sıradan ve iz bırakmayan bir kartınız varsa, onu verdiğiniz kişi kartınızı alıp bir köşeye atacaktır. Cicero’dan beri bu böyle olmuştur.

Ucuz: Işığa tutunca diğer tarafı görülecek incelikte, düşük kalite baskı kartlar hizmetlerinizin de ucuz olarak algılanmasına neden olur. Sonrasında, neden müvekkiller sürekli benimle pazarlık ediyor, niye fiyat yükseltemiyorum sorularına döner durur cevap ararsınız.

Sıkıcı: Adı üstünde sıkıcı bir kartınız vardır. Renksiz, sıkıcı bir kişilik olduğunuzu ve sıkıcı bir hizmet sunduğunuzu karşınızdakilerin bilinçaltına mesaj olarak gönderirsiniz. Yeni iş alma potansiyelinizi aşağıya çekersiniz.

İş geliştirme ve kurumsal yönetim alanında bizden danışmanlık alan avukatlar mevcut logo ve kart tasarımlarını hızla gözden geçirmekte ve yüksek kalitede kartvizitlere sahip olmaktadır. Başarının aslında detaylarda gizli olduğunu asla unutmayın.

İş Geliştirmeden Hoşlanmayan Avukatlar

Hukuk Fakültesinden yeni mezun olan Avukatlar kendi ofislerini açtıklarında, hayalini kurdukları işlerin kendilerine o kadar da kolay gelmediğini tecrübe ederek öğreniyorlar. Bize başvuran Avukatların büyük bir kısmı bütün gün sinek avlamaktan bıktıkları ve finansal olarak sınırlara geldikleri için bir çıkış yolu aramakta ve bu konuda bizden yardım istemekteler.

Başlangıçta, iş geliştirme hakkında ne düşündüklerini sorduğumuzda, ya iş geliştirme yapmayı bilmediklerini ya da hukuk fakültesine iş geliştirme okumak için gitmediklerini söylüyorlar. Küçümseyici  tavır alanlar da oluyor. Ortak çalışmalarımız sonucunda, iş geliştirmenin serbest avukatlık mesleğinin diğer yarısı olduğunu anladıklarında ise tutulamaz bir güç haline geliyorlar.

Serbest Avukat olmaya karar verdiyseniz, iş geliştirmeye aşkla bağlanmanız gerekmektedir. Onu sevmeyi öğrendiğinizde, iş geliştirme sizi hayalinizdeki insanlar ve projelerle bir araya getirecektir. Onu küçük gördüğünüz sürece ofisinizin telefonları az çalacak. Bir süre sonra da unutulacaksınız. Kendi yolunuzu çizmeye karar vermiş olmanız çok önemli bir özgüvenin işaretidir. Sahip olduğunuz azim, hukuk bilgisi, tecrübe ve iş takipçiliği aslında birçok insan tarafından aranan özellikler ve dışarıda yüzlerce müvekkil adayı sizinle çalışmayı bekliyor. Tek yapmanız gereken, onlara kendinizi ve çalışmalarınızı anlatmaktır. İş Geliştirme bu anlamda sizin en büyük silahınız olacaktır. Oyunu kurallarına göre oynadığınızda istediğiniz sonuçların size yavaş yavaş gelmeye başladığını göreceksiniz.