Kategori Arşivi Sıra Dışı Hikayeler - Page 2

Bir Avukat Olarak İş Çevremi Nasıl Geliştiririm?

İyi bir iş çevresi oluşturmak ve bu ilişkileri canlı tutmak Avukatlar için çok önemlidir. Arzu ettiğiniz ilişkileri kolayca kurmak ve insanların güvenini kazanmak istiyorsanız aşağıda yer alan kırk adet tavsiyeyi uygulamanızı öneririm. Network oluşturma ve iş geliştirme alanında bir avukat koçuyla çalışmanız size daha hızlı ilerleme imkânı sağlayacaktır. Alacağınız güçlü destekle iş hedeflerinize kolayca ulaşır, rakiplerinizden bir adım önce olursunuz.

 

  1. Hoşlanmadığınız insanlarla ilişki kurmayın ve ilişkiyi devam ettirmeyin.
  2. Ofisinizin ve evinizin konforunu terk etmediğiniz sürece yeni insanlarla tanışmanız mümkün değildir.
  3. Mevcut çevrenize odaklanın, uzun zamandır aramadığınız arkadaşlarınızı arayıp, hatırlarını sorun.
  4. Yanınızda kartvizit olmadan sakın dolaşmayın. Kartvizit olmadan yeni insanlarla tanışmak mümkün olmaz.
  5. 30 Saniye değer sunumunuzun belleklerde yer edici olması için çalışın.
  6. Vermeden almayı sakın düşünmeyin.
  7. İnsanlara bir şey satmak için değil, onlara yardım etmek için orada bulunduğunuzu unutmayın.
  8. İnsanların ihtiyaçlarını tam olarak anlayabilmeniz için iyi ve sabırlı bir dinleyici olmanız gereklidir.
  9. Görüşmede ev sahibi gibi davranın. İnsanların kendilerini rahat hissetmeleri ve her şeyin onlar için uygun gitmesi için çalışın.
  10. Akıllı sorular sorun. Konularına samimi bir ilgi gösterin. Başka türlü insanlardan bilgi alamayacağınızı bilin.
  11. Çevrenize katmak istediğiniz insanlarla her yerde karışılabileceğinizi unutmayın.
  12. Çoğu insan çevre edinmek denildiğinde iş geliştirme aklına getirir. Hâlbuki insan ilişkileri kurmak iş geliştirmeden çok daha değerlidir.
  13. Tanışma esnasında iyi bir şekilde el sıkmanız gerektiğini unutmayın. Eli sıkan ön kolunuzun yere paralel olmasına dikkat edin. Aşırı sıkmayın, bir veya iki defa sıkı bir şekilde sıkabilirsiniz. Bayanların elini sıkarken %30 daha az sıkın.
  14. Bir şeyleri söylemek ihtiyacı yerine bir şeyleri sorma ihtiyacına sahip olun.
  15. Sosyal medya ve e-mail, ilişki kurmak için olduğu kadar onları canlı tutmak için de kullanacağınız en önemli enstrümanlardır.
  16. Başarılı bir çevre oluşturma bir alışkanlıktır.
  17. İlginizi koşulsuz gösterdiğiniz her görüşmeden insanların mutlu ayrılacağını unutmayın. Rol yapmayın, sadece ilgili olun.
  18. Akıllı Avukatlar yeni tanıştığı insanların bilgilerini de toplamaya özen gösterirler. Mesleği, sektörü, ailesi, doğum günleri, tatil zamanları v.s. Bu şekilde, onlara yardım etme fırsatını arttırırlar.   
  19. Hep gülümseyin.
  20. Sizinle çalışmak insanların kafasında ilk aşamada iyi bir çözüm olarak görünmeyecektir.  Sordukları sorulara yerinde cevaplar vermeniz, referanslardan, faydalı önerilerinizden ve geçmişte ele aldığınız benzer konulardan örnekler sunmanız, ona sorunlarının çözümü için doğru bir adres olduğunuzu ve kendisine yardımcı olabileceğinizi ispat edecektir.
  21. Her türlü çevre oluşturma ortamlarına girmeniz zaman yönünden mümkün olamaz. Seçim kriterleriniz olmasını sağlayın. Mevcut müşterileriniz bu toplantıya katılacaklar mı? Çalıştığınız alanla alakalı bir organizasyon mudur? Size bu organizasyonda kendinizi ifade etmeniz için konuşma hakkı verilecek midir? Gibi.
  22. Güne başlarken dünyanızı o gün değiştirecek kişinin kim olacağını asla bilemezsiniz.
  23. Bir kokteyl yerine limonlu soda içmek sizi kokteyl tarzı organizasyonlarda ayık tutacak ve gevşemek yerine işe odaklanmanızı sağlayacaktır.
  24. Sadece kendinizi insanlara tanıtmayın. Çevrenizde bulunan ve tanıdığınız diğer insanları da başkalarına tanıştırın.
  25. Toplantılarda ve seminerlerde yaka kartı bile takıyor olsanız, tanışma sırasında isminizi yüksek sesle söyleyin. Çünkü bazı insanlar gördüğünü hatırlarken, bazıları duyduklarını hatırlarlar.
  26. Yaka kartınızı el sıkan elinizin tarafına takın. Bu şekilde karşı tarafın göz temasını daha kolay yakalarsınız.
  27. İnternette bir tanıdığınızla alakalı bir konu okuduğunuzda ona bu yazının bir linkini mail ile gönderin. “Bu yazıyı okuyunca seni hatırladım” deyin.
  28. Tartışmalı konulara sakın girmeyin. Din, seks ve siyaset gibi.
  29. Sosyal medya yoluyla gönderdiğiniz paylaşımlarda insanları gücendirecek konulardan kaçının.
  30. Küçük atıştırmalıkların ikram edildiği davetlere yemek yiyip gidin. Bu şekilde, el sıkmak için boşta eliniz olur.
  31. İyi bir hikâye anlatmayı öğrenin.
  32. Başkalarının hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olun. Diğerleri size yardımcı olduğunda da onlara teşekkür edin.
  33. Kartvizitlerinizi sağ cebe, başkalarından aldığınız kartvizitleri de sol cebe koyun. Bu şekilde kartları karıştırmazsınız.
  34. Kart alış verişini başlatmak kolaydır. “Size bir kartımı verdim mi? Bu değerli tanışmamızdan sonra da sizinle irtibat halinde olmak isterim.”
  35. Dedikodu yaymamaya gayret edin. Hakkında konuştuğunuz kişinin ileride karşınıza çıkıp çıkmayacağını bilemezsiniz.
  36. Akıllı çevre edinme faaliyetleri tesadüfen olmaz. Gece ve gündüz planlanır.
  37. Vücut lisanı size iş aldırır. Ellerinizi cebinizden çıkarın. Sosyalleşirken kollarınızı göğüs hizasında katlamayın.
  38. Sırları kendinize saklayın.
  39. Her zaman nazik olun.
  40. Sabırla 39 maddeyi uygulayın.

Genç Avukatların Hukuk Sektörünün Ticari Yönünü Daha Fazla Dikkate Alması Gerekiyor

Genç Avukatların kariyerlerinin ilerleyen safhalarında ciddi sıkıntılar çekmemesi için aşağıdaki tavsiyelerimi dikkate almalarını öneriyorum.

  1. Müvekkiller çözüm ister. Bu nedenle, hukukçu tarafınızı konuşturmadan önce sıkıntının ne olduğunu tam olarak anlamanız gerekmektedir. Biraz sağduyulu olmak bile sorunları kolayca anlamanıza ve çözüm üretmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle, müşterilerinizi can kulağıyla dinleyin.
  2. Makul bedeller karşılığında kaliteli hizmet sunun. Yardımcı olamadığınız durumlarda harcadığınız zaman için sakın ücret talep etmeyin. Müşteri mutsuz, siz de mutsuz olacağınız için bir de ücret talep ederek müşterinin algısını daha da kötüleştirmeyin. Mutsuz müşterinin sizi çevresindeki yirmi bir kişiye anlatacağını unutmayın.
  3. Hukuk hizmeti vermenin profesyonel bir meslek olduğunu hep hatırlayın. Müşteri bulamazsanız bu işi sürdürmeniz zorlaşır. Yeni iş fırsatlarını yakalayabilmek için potansiyel müşterilerin çevresinde bolca zaman geçirmeniz gerekecektir. İşin sadece hukuk hizmeti verme kısmına dalıp giderseniz, müşteri bulmayı ikinci plana attığınız için epey sıkıntı çekersiniz. Bu konuda kendinizi hızla geliştirmek ve yeni müşteri kazanmayı öğrenmek için işin uzmanlarından mutlaka koçluk alın.
  4. Müşteriler, avukatlık bürolarıyla değil, avukatlarla çalışırlar. On numara internet siteniz, kötü karakterli, duyarsız, telefonlara vaktinde cevap vermeyen, iletişim becerileri zayıf avukatların hatalarını maalesef örtemez.
  5. Konuşmaktan daha çok dinlemelisiniz. Bu işte çok konuşan çok kaybeder. Müvekkil adayının önünde sağlam bir duruş sergilemek, okulda hızlı parmak kaldırmaya benzemez. Sorunun özünü anlamak için iyi bir dinleyici ve ucu açık sorularla konuyu ortaya çıkaran biri olmalısınız. Konuya hakim olmadan söze başlamak saygınlığınızı sıfırlar. Konuşmak için değil, anlamak için müvekkilin karşısına oturun.
  6. Büyük bürolarda çalışan genç avukatlar hukukun iş geliştirme kısmına ihtiyaç duymadıklarını düşünüyorlar. Bu uzun vadede onlar için büyük bir dezavantaja dönüşüyor. Farklılaşan müşteri ihtiyaçları ve doygunluğa ulaşan hukuk branşları karşısında ayakta kalabilmek için iş geliştirmeyi iyi bilmek gerekir. Bilmeyenler ise sudan çıkmış balık gibi kıvranmaya devam edeceklerdir.

İş geliştirme yaparken size garantili şekilde zaman ve para kazandıracak yöntemler ve daha fazlası için e-kitabım satışa sunulmuştur.

Sipariş için tıklayınhttps://www.tarkankarabel.com/2020/05/tum-yonleriyle-avukatlikta-is-gelistirme-teknikleri/

İş Geliştirerek İşi Sahiplenin yada Hemen Bir Başka İş Bakın!

Değerli Avukatlar,

 

2014 Yılı bir önceki yıla göre çok daha zor piyasa şartlarını getirdi. Birçok avukat nasıl satış yapacağını bilemediği için yerinde sayıyor. Birçok partner’ın sırf bu sebeple hukuk bürolarıyla olan iş akitleri sona eriyor. Müşteriler artık eskisinden daha talep kar ve bunun karşılığında da fazla ödemeye sıcak bakmıyorlar. Artan siyasi gerginlikler de piyasayı olumsuz etkiliyor ve müvekkillerin karar alma süreçlerini yavaşlatıyor.  

 

Hukuk Bürolarında çalışan sayısız avukat, uzmanlaşamadıkları veya ofise yeni iş kazandıramadıkları için sıradan bir hukukçu olarak kariyerlerine devam ediyorlar.  Bir zaman sonra da yerlerine daha uygun fiyatlı genç bir avukat bulunarak işlerine son veriliyor. Şunu asla unutmamalısınız! Eğer, ofise yeni iş kazandırma beceriniz varsa, kimse sizin ofisteki mevcudiyetinizi sorgulamayacaktır. Maddi isteklerinize de daha anlayışla yaklaşılacaktır.

 

Her hafta iş geliştirmeyi planlayıp, icra edemediğinizde sona doğru yaklaşırsınız. Bu girdaptan tek başınıza çıkmanıza genellikle imkan yoktur. İş geliştirmeye yeni başlayacaksanız mutlaka bir uzmandan destek almanız gerekir. Bu konuda koçlar rahat çalışılabilme özellikleriyle size en uygun yolu gösterecek ve sonuca kolayca ulaşmanızı sağlayacaktır. Hadi durmayın, hemen harekete geçin.    

Dikkat! Kartvizitiniz Sizi Ele Veriyor

Müvekkil Adayı karşısında olumlu bir ilk izlenim elde etmenizi sağlayacak silahlardan biri de kartvizitinizdir.

Logo ve kartınızın tasarımı sizin hakkınızda ilk 30 saniyede verilecek kararı belirlemede rol oynar. Müvekkil adayının görme ve dokunma duyularını harekete geçiren kartlar, sağladığı etkiyle, hakkınızda olumlu düşünceler oluşmasına yâda baştan eksi puanla başlamanıza neden olur.

Müvekkilleri iş amaçlı ziyaret ederken, iyi bir izlenim bırakmak için bindiğiniz otomobile, giydiğiniz kıyafete dikkat ediyorsunuzdur (Burada söylerken çok haz etmesem de, ülkemizde otomobil hala bir statü sembolü olarak kabul edilmektedir). İşinize yaptığınız bu yüksek maliyetli yatırımları kartvizitinizden esirgiyorsanız, bir çuval incir berbat oluyordur. Yüksek profilli müvekkiller ve profesyonel yöneticiler karşısında ucuz bir kartvizit kesinlikle gözden kaçmayacaktır. Kalite konumlandırmanızı anında aşağıya çekecektir.

Başarısız kartlar genelde 3 gruba ayrılır:

Sıradan: Sıradan ve iz bırakmayan bir kartınız varsa, onu verdiğiniz kişi kartınızı alıp bir köşeye atacaktır. Cicero’dan beri bu böyle olmuştur.

Ucuz: Işığa tutunca diğer tarafı görülecek incelikte, düşük kalite baskı kartlar hizmetlerinizin de ucuz olarak algılanmasına neden olur. Sonrasında, neden müvekkiller sürekli benimle pazarlık ediyor, niye fiyat yükseltemiyorum sorularına döner durur cevap ararsınız.

Sıkıcı: Adı üstünde sıkıcı bir kartınız vardır. Renksiz, sıkıcı bir kişilik olduğunuzu ve sıkıcı bir hizmet sunduğunuzu karşınızdakilerin bilinçaltına mesaj olarak gönderirsiniz. Yeni iş alma potansiyelinizi aşağıya çekersiniz.

İş geliştirme ve kurumsal yönetim alanında bizden danışmanlık alan avukatlar mevcut logo ve kart tasarımlarını hızla gözden geçirmekte ve yüksek kalitede kartvizitlere sahip olmaktadır. Başarının aslında detaylarda gizli olduğunu asla unutmayın.

İş Geliştirme Bütçeniz Cironuzun Yüzde Kaçı Olmalıdır?

İş Geliştirme harcamalarınız toplam cironuzun yüzde kaçı olmalıdır? Bu soru bana çok gelmektedir. Bazıları %8, bazıları %5 bazıları da %3 bütçe ayırdığını söylemekte. Bu oranların hiçbiri doğrudur veya yanlıştır diyemem. Ama öncelikli olan iş geliştirme planını yılın başında belirlemek ve bu plan için gereken bütçe miktarının ne kadar olacağını tahmin etmektir.

Girişimcilikte bir numaralı kural olan “Önce sat, sonra harca” sözünü serbest avukatlar için uyarlarsak, “Önce planla, sonra harca” en doğrusu olacaktır. Yılın başında planlama yapmadan sadece bütçe belirlemek, bütçeyi sonuç alma bütçesi yerine harcama bütçesi gibi görmenize sebep olur. Benim favorim sıfır iş geliştirme bütçesiyle yola çıkmaktır. Sonuç aldıran iyi iş geliştirme faaliyet planları için her zaman uygun bütçeler oluşturabilirsiniz.

Dijital dünya mı,gerçek dünya mı?

Bir avukat olarak görünürlüğünüz ne kadar artarsa yeni iş fırsatları yakalama olasılığınız o kadar çok olmaktadır. Günümüzde dijital ortamda daha fazla görünmek en önemli başarı kriterlerinden biri haline gelmiştir. Yazdığınız makaleler, yayınladığınız ilgi çekici yazılar ve bilgilendirici özellikte içerikler insanlar tarafından izlenmenizi sağlar.

Artık sosyal medya’yı en iyi şekilde kullanan avukatlar rekabette birkaç adım öne geçmektedir. Fakat, siz siz olun, sakın kendinizi sadece dijital dünyada gösterme hatasına düşmeyin. Dijital dünya saygın bir görüntü oluşturmak için idealdir. Ama hiçbir şey bir telefon açmanın yerini tutamaz. Telefonla hedeflediğiniz insanlara ulaşmanız, bir öğle yemeğine veya kahve içmeye davet etmeniz, onlarla iş olanakları hakkında sohbet etmeniz size arzu ettiğiniz sonuçları getirecek yegâne yöntemdir. En iyi avukatlar dijital dünyada varlık göstererek, gerçek dünyada bir görüşmeden diğerine koşanlardır.   

Bu networking ne zor iştir!

 Daha önceki yazılarımda, avukatların en zorlandığı işlerin başında yeni insanlarla tanışma ve çevre edinme geliyor demiştim. Düşüncesi bile birçoğunuzun tüylerini diken diken ediyordur. İnanırım.

Hayal edin! Tanımadığınız bir salona giriyorsunuz ve ortada yer alan grubun yanına yaklaşarak, en şirin halinizle onlarla sohbet etmeye çalışıyorsunuz. Bu, her baba yiğit avukatın yapabileceği bir iş değildir. Kabul ediyorum zordur. Ama imkânsız değildir.

Salona girmeden önce, kendinize bolca telkinde bulunmanız gerekir. “Ben hoş sohbet biriyim. İnsanlar benimle tanıştıklarında bana hayran kalırlar. Çünkü ben ilginç ve ağzı laf yapan bir kişiliğim. Herkesle iyi geçinirim.”

İtiraf etmeliyim. Kendim bile bunca yıldan sonra yeni insanlarla tanışırken çok rahat olduğumu söyleyemem.  Ama bunu yenmenin yolunu artık biliyorum. Bu sırları sizinle paylaşmama müsaade edin.

Öncelikli olarak, bir toplantı veya davete insanlarla iş amaçlı tanışacağım diye gitmeyin. Yüzünüzden ve vücut lisanınızdan hemen belli olur. Bunun yerine, bulunduğunuz ortamlarda insanlarla arkadaşlık etmek için fırsatlar arayın.

2. Önemli sır, tanıştığınız insanlara yardım etmek için elinizden geleni yapın. Ayaküstü görüşmelerde bile karşınızdaki insanların işlerini ve sıkıntılarını öğrenmeye çalışın. İnsanlara zaman ve para kazandırabilecek, sorunlarına çözümler üreten bir yaklaşımınız olursa, onların dikkatini hızla çekersiniz.  

Avukatlıkta başarılı olmanın kuralı ne kadar çok insan tanıdığınız değil, ne kadar çok insana yardımcı olabildiğiniz, yol gösterebildiğiniz ve dostluk eli uzatabildiğinizdir. Unutmayın ki, veren el alan elden üstündür. Verdikçe kazanmaya başlarsınız. Bu anlattıklarım sıradan insanların bir avukatta aradıkları en temel değerlerdir.

 

Bundan böyle, tüm sosyal organizasyonlara çevre edinmek amacıyla değil, dostluklar kurmak amacıyla gidin. Sonuçları görünce çok ama çok şaşıracaksınız.

 

 

  

Hukuk Büronuzun Yıllık Bütçesi Hazır mı?

Yeni bir yıla başladık. Hukuk Büronuzun yıllık bütçesini geçen yılın Kasım ayında hazırlamaya başlamış ve Aralık ayı ortasında onaylatmış olmanız gerekirdi. Son durumunuz nedir? Yoksa siz, hala bir bütçe hedefi olmadan çalışan hukuk bürolarından mısınız?

 

Ofiste çalışan Avukatlarla ve tüm destek ekibiyle yıllık hedefleri üzerinde mutabakata vardınız mı? Yoksa herkes bu yıl da belirlenmiş ve yazıya dökülmüş iş hedefleri olmadan mı çalışacak. Sayısal hedefleri ve bütçesi olmayan hukuk bürolarının planlı büyümesi çok zordur. Hukuk Bürolarının da artık bir işletme gibi yaşatılması gerektiğini görmeli, evrensel kuralları ve performans kriterlerini dikkate alarak ofisin başarı seviyesi ölçülmelidir.

 

Büronuzun geleceği elde ettiğiniz iş sonuçlarını ölçmenize bağlıdır. Hukuk Bürolarının giderlerini düşürüp, gelirlerini arttırması ve kar üreten bir yapı haline gelebilmesi için bütçe hedefleri doğrultusunda çalışması beklenir. İş bütçeleri, o yıl gerçekleştirmeyi ön gördüğünüz satış ciroları, genel giderler ve harcama kalemlerini içerir. Bütçesi olmayan hukuk büroları, ne kazanıp ne kaybettiğini tam olarak bilemez, maliyetlerini hesaplayamaz, karlılık performansını ölçemez. Hedefleri olmayan avukatlar da pazardaki fırsatları tam anlamıyla göremez.  

 

Her çalışanın bir yıllık bütçe hedefi olması zaruridir. Bu hedef, çalışanla karşılıklı mutabık kalınarak belirlenir ve imza altına alınır. Her ay sonunda gerçekleştirdiği performans o ayki hedefine kıyaslanır. Çalışanın başarı oranını izlemek, yıllık hedefinize sizi adım adım yaklaştırır. Hedeften sapmaların yaşanması durumunda, çalışanla alınabilecek ilave önlemler tartışılmalıdır. Sonuç olarak, iş hayatında, ölçmediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz. Sadece, yönettiğinizi sanırsınız. Yıllık bütçelerin hazırlanması, kişisel hedeflerin belirlenmesi ve performans ölçümlerinin yapılması hakkında daha fazla bilgi ve desteğe ihtiyaç duyarsanız benimle irtibata geçebilirsiniz. [email protected]

Siz de Başarabilirsiniz

Başarıya giden yolda dış dünyada yaşanan ve sizi etkileyen gelişmeleri kontrol etmeniz mümkün değildir. Kontrolünüzde olan tek şey ne kadar çaba gösterdiğinizdir.

Her sabah erken kalkıp bir yeni müvekkil daha kazanmak için yaptığınız girişimler, bıkıp usanmadan gerçekleşen telefon görüşmeleriniz, müvekkil ziyaretleriniz, her saat yeni bir insanla tanışmak ve her gün daha fazla bilinir olmak için gösterdiğiniz çaba sizi hedefe ulaştıracak tek dayanağınızdır. 

Piyasalar çıkar iner, işler artar veya azalır. Değişmeyen tek şey işinize olan sevginiz ve gösterdiğiniz mücadele azminizdir. Kendi çabanızı takdir ederken iş başında ne kadar süre geçirdiğinizi düşünmek ve bundan gurur duymak budalacadır. Önemli olan hangi hedeflere bu süre zarfında ulaşabildiğinizdir.  Çaba, koyduğunuz hedefleri ne oranda yakaladığınızla ölçülür. Harcadığınız değerli zaman ve efor karşılığında hedeflediğiniz sonuca ulaşıyor musunuz, ulaşmıyor musunuz? Esas olan budur.

Pazarlamanın Gücü Söyleminizi Değiştirin Herşey Değişsin