Etiket Arşivi Avukatlıkta başarı

Serbest Avukatlıkta doğru ortak kimdir ve nasıl bulunur?

Nereye gittiğinizden çok kiminle gittiğiniz önemlidir. Tolstoy

Avukatların meslek yaşantılarında daha hızlı ilerleyebilmesi için ortaklıklar kurması ve meslektaşlarıyla birlikte ekip olarak çalışması önemlidir. Serbest Avukatlık tek başına yapılması zor ve zaman alan bir iştir. Doğru görev dağılımı yapıldığında ise iş ortaklarınızın zaman kaldıracını kullanarak daha fazla işi daha kısa sürede halletmeniz mümkün olur.

Sizinle aynı duyguları ve heyecanları yaşayan ortaklarla işi geliştirmek heyecan vericidir. Doğru ortaklıklar, büyümeniz ve kurumsallaşmanız için gereken müvekkil adedini ve nitelikli işleri size daha hızlı kazandırır. Doğru Ortak zayıf yönlerinizi tamamlayan, yapmak istemediğiniz işlere vakit ayıran kişidir. Böyle bir ortağı size Allah göndermiş gibi olur.

Doğru Ortağı bulmanız için öncelikle aramanız gerekir. Mevlana’nın dediği gibi “Arayan bulur”. Okul arkadaşlarınız olabilir. Bağlı bulunduğunuz derneklerdeki meslektaşlarınız olabilir. İş yaptığınız insanların yakın çevresindeki avukatlar olabilir. Doğru ortağı ararken dikkat etmeniz gereken bir numaralı kural: Kendi evinize akşam yemeğine davet etmek istemeyeceğiniz biriyle asla ortak olmamaktır. Öncelikle dürüst, samimi ve güvenilir olmasını gözetmelisiniz. Hakkında araştırmalar yapın. İçinde olduğu toplumun onun hakkındaki düşüncelerini öğrenin. Referans isimlerden hakkında bilgiler alın. Adayın güçlü yönleri ve zayıf yönlerini size anlatmalarını isteyin:

  • Neleri iyi yapabilir, neleri yapamaz?
  • Hukuki sorunlar yaşamış mı?
  • Devam eden borçları var mı?

Adayın istikrarlı bir geçmişi ve namuslu bir davranışı varsa, ortaklık başarılı olabilir. Ortaklık görüşmelerinde size anlattığı hayat hikayesi ve ortak iş yapma şartlarında günden güne değişiklikler olduğunu görürseniz, hemen görüşmeleri sonlandırın. Tutarsız, yanar döner kişiler size zarar verecektir.

Büyüme ve işbirliği odaklı insanları arayın. Büyümenize tanık olacak değil, katkı sağlayacak, ayak bağı olmayacak adayları hedefleyin. Neden ortak olmak istediğinizi birbirinize açıklayın:

  • Bu büro için vizyonun nedir?
  • Uzun vadeli hedeflerin nelerdir?

Ortaklık kurmak istiyorsanız, birbirinize iş mülakatı gibi aşağıdaki soruları da yöneltin:

  • Kendi motivasyonunu nasıl görüyorsun?
  • Zor durumlarla nasıl başa çıkarsın?
  • Benden ve işten beklentilerin nelerdir?
  • Hedeflere ulaşmamızda yeterli sabır ve kararlılığı göstereceğine inanıyor musun? 
  • Yazılı bir ortaklık sözleşmesine sıcak bakıyor musun?

Sonuç olarak, bir elin nesi var iki elin sesi var sözünü aklınızdan çıkarmayarak, mesleğinizde daha hızlı ilerlemek için doğru ortaklıkları mutlaka hedefleyin.

Herkese başarılar!

Sabahları Erken Kalkıp Daha Fazla İş Bitirmenin 5 Yolu

getty_480284611_970646970450043_49752

Serbest olarak çalışan Avukatların en büyük zorluklarından biri de sabah  erken kalkıp, güne erken başlamaktır.  İş hedeflerine ulaşmak, bir proje    veya araştırma yapmak, bir dilekçe yazmak için verimlilik uzmanları her zaman sabahları erken kalkmayı tavsiye eder. Çünkü kavramsal düşüncenin zirveye ulaştığı nokta, sabah yataktan kalkmayı takip eden   ilk iki saattir.

Ne kadar erken kalkarsanız, o kadar daha fazla işi tamamlama ve zamanı en verimli şekilde yönetme imkanına kavuşursunuz. Sakin bir ev veya ofis ortamında birçok işi kolayca yapabilir ve kimse tarafından rahatsız edilmezsiniz. Çok yerinde bir tavsiye olmakla birlikte, uygulamaya geçirmek serbest avukatlar için epey zor olmaktadır. Sabahları saat 10.00’da anca mesaiye başlayan Avukatlar verimsiz bir iş günü geçirebilmekte, zaman fakirliğinden sık sık şikayetçi olmakta ve sonuç olarak diğer meslektaşlarının gerisinde kalabilmektedir.

Erken kalkmayı bir disiplin olarak görebilirsiniz. Aslında bundan çok daha fazlasıdır. Gerçek şudur ki, insanların tüm ekosistemi daha geç yatmaya ayarlanmıştır. Sabah kalkış rutininizi değiştirmeye başladığınızda, birçok engel karşınıza çıkacaktır. Bunları aşmak mümkündür.  Bununla birlikte, asıl önemli olan bir önceki geceyi iyi tamamlamış olmanızdır.

İşte size sabahları erken kalkmanızı ve işe erken koyulmanızı kolaylaştıracak beş adet strateji:

  1. Bakış açınızı değiştirin.Birçok insan yatağa erken girmemek için mücadele eder. Çünkü gün bitmesin, daha fazla şey yapayım ve yaşayım isterler. Günü erken bitirme ve bir şeyleri kaçırma tedirginliği yaşarlar. Bu noktada, daha farklı düşünmeye başlamak gerekir. Uykuyu yeni günün başlangıcı olarak görün. Uykuya olan bakışınız değişecek ve size daha ilginç gelecektir. Pillerinizi şarj etmek için uykunun önemli bir süreç olduğunu kabul edin.
  2. Yatağa giriş saatinizi ayarlayın. Çoğumuz uykusuzluktan muzdarip bir şekilde hayatlarımızı yaşıyoruz. Uykunuzdan çalacağınız ilave bir saat ertesi gün sizi başarısızlığa daha fazla yaklaştıracaktır. Ertesi gün enerjik olmanın ve başarılı işler gerçekleştirmenin tek yolu gece yatağa erken gitmektir. Vücudunuzun ihtiyacı olan uyku süresini hesap edin ve bu süreye göre yatağa giriş saatinizi ayarlayın.
  3. Gece faaliyetlerinize çeki düzen verin. Akşam yemeği saatinizi gözden geçirin, yemeği hazmedebilmek için yatağa girmeden iki veya üç saat öncesinden akşam yemeğinizi bitirmiş olun. Çay ve kahveyi akşam yemek üzerine tüketmeyin.  Ancak bu şekilde, yatağa girdiğinizde fazla zorlanmadan uykuya dalabilirsiniz.
  4. Sabah faaliyetlerinize hazırlanın.Bazen bizi yataktan çıkamayacak durumda bırakan yorgunluk değildir. Ertesi gün yapılacak olan işlerini ağırlığı ve fazlalığı da bizim yataktan çıkmamızı güçleştirebilir. Ertesi gün yapılacak olan işlerin gözünüze daha kolay gözükmeleri için bir gece önceden iş planınızı yapın ve kullanacağınız malzemeleri hazır edin. Spora gidecekseniz spor kıyafetlerinizi bir köşede hazır edin, duruşmaya gidecekseniz dosyalarınızı, evrak çantanızı ve kıyafetlerinizi yerleştirin, ayakkabılarınızı boyayın. Yeni bir işe başlamak da size karışık ve zor gelebilir. Bu nedenle, hazırlık yapmak için zamanı doğru kullanın ve başarı şansınızı arttırın.
  5. Elektronik cihazlarını uyku boyunca kapalı tutun.Yatağa girmeden 60 dakika önceden tüm elektronik cihazlarınızın fişini çekin. Televizyon, bilgisayar, cep telefonun, e-posta mesajları, sosyal medya iletişimini sonlandırın. Bilim bize göstermektedir ki, tüm elektronik cihazlar çevremizde büyük bir enerji oluşturmaktadır.  Elektronik cihazları kapatmadan yatağa girmek, enerji içeceği içip yatağa girmekle aynı etkiyi verebilmektedir.

Hemen Şimdi Yeni İş Almak İçin Ne Yapmalısınız?

Serbest çalışan avukatlar bilirler. İş geliştirme, günlük çalışma programının bir parçası olmak zorundadır. Eldeki işler bitirildiğinde yeni işler nereden gelecek diye endişe duyulan anlar olur. Size de böyle hisler geliyorsa sakın panik yapmayın. İşte size en hızlı şekilde yeni iş kazandıracak yöntem:

Hemen ofisten çıkın ve müvekkillerinizi ziyaret edin!

  • Bugüne kadar hizmet verdiğiniz eski yeni tüm müvekkillerin bir listesini çıkarın, onları telefonla arayın. Geçerken uğramak ve bir çaylarını içmek istediğinizi, kendilerine yakın bir bölgede işinizin olduğunu söyleyin. Mutlaka buyur edeceklerdir.
  • Ziyaretiniz sırasında, havadan sudan bahsedin, aileleri ve çocuklarının okul durumunu sorun. Daha sonra müvekkilin işlerini ve bulunduğu sektörün durumunu sorular sorarak anlamaya çalışın. Bu bilgiler size onlarla iş yapma fırsatlarını oluşturacaktır.
  • Size ihtiyaçlarından ve sıkıntılarında bahsetmeleri ileride iş yapmanızı mümkün kılacaktır. Ziyaretiniz sırasında, müvekkilinizi ilgilendirebilecek bir makaleyi veya önleyici hukuk önerilerinizi içeren bir listeyi masalarına bırakın. Bu yaklaşım müvekkillerin çok hoşuna gider ve kendilerine özel bir hizmetiniz olduğunu düşünürler.
  • Bu arada, bir haftada on müvekkil ziyaret edip, hiş iş almadan dönme ihtimalinizin sıfır olduğunu biliyor musunuz? Bunun yerine ofiste oturup, müvekkillerin gelmesini beklerseniz bilin ki gelmeyecekler.

İş geliştirme yaparken size garantili şekilde zaman ve para kazandıracak yöntemler ve daha fazlası için e-kitabım satışa sunulmuştur.

Sipariş için tıklayın: https://www.tarkankarabel.com/2020/05/tum-yonleriyle-avukatlikta-is-gelistirme-teknikleri/

İş Performansınızı Arttırmak ve Hayallerinizi Gerçekleştirmek için İki Anahtar Kelime

Hangi sıklıkla birine “teşekkür ederim” diyorsunuz?

Yeni bir iş ararken veya bir işi yönetirken yapılan önemli hatalardan biri yeteri miktarda teşekkür ederim sözünün ağızdan çıkmamasıdır. Yeni iş bulmanızda size doğrudan veya dolaylı yönde yardımda bulunanlardan bu sözü esirgemeniz veya unutmanız insanların sizin için bir sonraki hamlelerinde çok da istekli olmamalarına neden olacaktır.

Mevcut müşterilerinize sık sık teşekkür edin. Sizinle çalıştıkları için teşekkür edin. Ofisinizi ve sizi tercih ettikleri için teşekkür edin. Size yeni müvekkiller kazandırdıkları için teşekkür edin. Sakın onları takdirsiz bırakmayın. Yoksa onları ve yaptıklarını çok da önemsemediğinizi düşünebilirler.

Diğer taraftan, potansiyel müşterinize de her zaman teşekkür edin. Yeni bir proje için size hizmet sunumu yaptırdıkları ve teklif istedikleri için teşekkür edin. Size ve ofisinize ilgi gösterdikleri için teşekkür edin. Teşekkürü sadece işler yolunda gittiğinde etmeyin.  İşler sizin istediğiniz şekilde gitmese bile teşekkür ederek düşüncelerine saygı gösterdiğinizi ilk elden karşı tarafa ifade edin. Tüm teşekkür mesajlarınızı çok nazik bir dille yazın.

İnsanların sizin için bir şey yapmadığı anlarda bile onlara teşekkür edin. Onları bir öğlen iş yemeğine siz davet etmiş olsanız bile katılımcı oldukları için teşekkür edin. Etrafınızdaki insanlara sizin için yaptıkları şeylerden dolayı onları ne kadar takdir ettiğinizi göstermeniz başarıya giden yolu sizin için bir otobana çevirecektir. 

Law Marketing ile bir yılı daha geride bırakırken

 

Değerli Avukatlar,

2012 Yılını geride bırakmaya sayılı günler varken, geriye dönüp baktığımda geldiğimiz noktadan dolayı büyük heyecan duyuyorum. Bundan 2 yıl kadar önce genç avukatların ufak ofislerinde bir masa etrafında başlattığımız “Law Marketing” gelişim seansları büyük bir hızla yayıldı ve bugün onlarca avukatın kişisel ve mesleki becerilerini üst noktalara taşır hale geldi.

Yola çıkarken, bu değerli avukatlar konfor alanlarından çıkmaya razı oldular ve mesai saatlerinin dışında geç saatlere kadar benimle birlikte ders çalıştılar. Arzu ettikleri sonuçları almaya başladıklarında ise kendilerine ne kadar doğru bir yatırım yaptıklarını anladılar. İş hanlarındaki küçük ofislerde bir avuç müvekkille çalışırken, plazalardaki rahat ofislerde kurumsal müşterilere hizmet vermeye başlamaları benim de gurur kaynağım oldu.

Yeni yılda da gelişim seanslarımız aynı hızla devam edecek ve avukatların fark yaratması için çalışacağız.  Hepinizin yaklaşan yeni yılını kutlar, mutlu, sağlıklı ve bol müvekkilli günler dilerim.

Avukatlıkta İş Geliştirme Başarısı

Değerli Avukatlar, iş geliştirme bir hayat tarzıdır. Birçok avukat için bu davranışlarında değişiklik yapmak anlamına gelir. İş Geliştirmeden nefret edilmemelidir. Hele ki, bir avukatın en büyük korkusu haline asla gelmemelidir. İş Geliştirme, bir avukatın profesyonel varlığının en değerli parçası olmak zorundadır.

Genç avukatlarla yaptığımız eğitimlerde iş geliştirme kavramını onlara açıklarken kısaca şunları söylüyorum. “İş Geliştirme bir avukat olarak yaptığınız her şeydir.” Her şeyden kastım, bir avukat olarak giyim tarzınız, toplum içindeki davranış ve hareketleriniz, müvekkillere ve diğer avukatlara karşı tutumunuz, daha alt seviyeden insanlarla temas kurduğunuzda onlara gösterdiğiniz saygı, iş geliştirme gücünüzü belirler.

Bir avukatın hayatında kişiliğini ve uzmanlığını ortaya koymadığı bir an bile yoktur. Ortaya koyuş şekliniz ne kadar yüksek kalitede ve insan odaklı olursa, iş geliştirmede rakipsiz bir konuma gelirsiniz.

İş Geliştirmeden Hoşlanmayan Avukatlar

Hukuk Fakültesinden yeni mezun olan Avukatlar kendi ofislerini açtıklarında, hayalini kurdukları işlerin kendilerine o kadar da kolay gelmediğini tecrübe ederek öğreniyorlar. Bize başvuran Avukatların büyük bir kısmı bütün gün sinek avlamaktan bıktıkları ve finansal olarak sınırlara geldikleri için bir çıkış yolu aramakta ve bu konuda bizden yardım istemekteler.

Başlangıçta, iş geliştirme hakkında ne düşündüklerini sorduğumuzda, ya iş geliştirme yapmayı bilmediklerini ya da hukuk fakültesine iş geliştirme okumak için gitmediklerini söylüyorlar. Küçümseyici  tavır alanlar da oluyor. Ortak çalışmalarımız sonucunda, iş geliştirmenin serbest avukatlık mesleğinin diğer yarısı olduğunu anladıklarında ise tutulamaz bir güç haline geliyorlar.

Serbest Avukat olmaya karar verdiyseniz, iş geliştirmeye aşkla bağlanmanız gerekmektedir. Onu sevmeyi öğrendiğinizde, iş geliştirme sizi hayalinizdeki insanlar ve projelerle bir araya getirecektir. Onu küçük gördüğünüz sürece ofisinizin telefonları az çalacak. Bir süre sonra da unutulacaksınız. Kendi yolunuzu çizmeye karar vermiş olmanız çok önemli bir özgüvenin işaretidir. Sahip olduğunuz azim, hukuk bilgisi, tecrübe ve iş takipçiliği aslında birçok insan tarafından aranan özellikler ve dışarıda yüzlerce müvekkil adayı sizinle çalışmayı bekliyor. Tek yapmanız gereken, onlara kendinizi ve çalışmalarınızı anlatmaktır. İş Geliştirme bu anlamda sizin en büyük silahınız olacaktır. Oyunu kurallarına göre oynadığınızda istediğiniz sonuçların size yavaş yavaş gelmeye başladığını göreceksiniz.

Avukatlıkta Kişisel Marka İnşa Etmenin 13 Prensibi

Kişisel markanızı inşa ederken aşağıda belirtilen prensiplere dikkat etmeniz, size güç ve deneyim kazandırır:

1.Sadece hoşlandığınız müvekkillerin davalarını alın

Önemli bir kuraldır.  Sevmediğiniz insanlarla iş yapmak ve başarılı olmak çok zordur. Mutlu olmadığınız işleri yaptığınızda performansınızı tam anlamıyla göstermeniz mümkün olmaz. Bu durum iş sonuçlarınıza yansır. Ne siz memnun kalırsınız, ne de size işveren müvekkil. Sıkıntı duyacağınız işleri yapmamaya dikkat edin.

2.Müvekkil işinizin merkezidir

Müvekkillin sizin için en önemli varlık olduğunu her zaman bilmelisiniz.  Göreviniz müvekkillin yaşadığı sorunları ve sıkıntıları ortadan kaldırmaktır. Müvekkilin çıkarını gözetmek ve başarılı olması için çalışmak temel amacınızdır. 

3.Maaşımızı ödeyen gerçek patron müvekkildir

Serbest Avukat olarak kendi kendinizin patronu olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında, gerçek patronunuz müvekkildir. Sizi ve tüm çalışanlarınızı kovabilecek tek güçtür. Müvekkile kral muamelesi yapmanız ve her zaman nabzını tutmanız büyük önem arz eder.

4.Müvekkillerin gerçek patron olduğunu ofiste herkesin bilmesini sağlayın

Gerçek patronun siz değil de müvekkil olduğunu her toplantıda çalışanlarınıza ifade edin. Müvekkil memnuniyetini ön planda tutun. Memnuniyet anketleri yaptırın ve çalışanlarınızla paylaşın. Müvekkil kaybedildiğinde bunun nedenlerini tüm ekiple tartışın ve hatalardan ders çıkarın.

5.Müvekkillerin avukatlara bakışını daha olumlu yapacak şekilde farklı hizmet verin

Her işe ticari bakmayın. Bazı işlerde ekstra hizmetler ve destekler vermekten geri durmayın. İnsanların güvenini kazanmak, ilave kazanacağınız paradan daha değerlidir. Yardımsever ve cömert bir kişi olduğunuzu müvekkillerinize ispat edin.

6.Müvekkillerinizle sürekli dirsek temasında olun, her gün onlarla konuşun

Müvekkille görüşmediğiniz her an onun saygısını yitirdiğinizi unutmayın. Ne kadar göz önünde kalır ve yardımsever olursanız, sizinle iş yapmaya o kadar çok istekli olacaklardır. Her gün müvekkilleri arayın, onlarla temasınızı yitirmeyin. “Gözden ırak, gönülden de ırak” sözünü hatırlayın.

7.Çalışırken kendi markanızı yarattığınızı unutmayın

Davranışlarınızın, sözlerinizin, vücut lisanınızın, giyim ve kuşamınızın markanızı yarattığını aklınızda tutun. Çalışırken spot ışıklarının size dönük olduğunu bilin.  

8.Müvekkili tanıyın

Müvekkilinizi bir insan olarak tanımaya çalışın. Onun ilgi alanları, değer yargıları ve öncelikleri hakkında bilgi sahibi olursanız, bakış açısını daha kolay yakalar ve onun için çok değerli bir destekçi haline gelirsiniz.

9.Müvekkil gibi düşünün, maliyetleri düşürmesine yardımcı olun

Müvekkillerin başarısını ve ticari kaygılarını anlamaya başladığınızda, rekabette öne çıkacağınızı bilin. Onların başarısının sizin başarınız olacağına inanın, müvekkillere asla tek seferlik gözüyle bakmayın.

10.7/24 şeklinde hizmet verin

İş ve özel hayatınızın dengesini bozmanız gerekmiyor. İnsanların başı sıkıştığında size günün her saati ulaşabileceklerini bilmeleri kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacaktır. Böylesi adanmış bir hizmet verdiğinizde çok beğeni kazanırsınız.

7/24 çalıştığınızda gece yarısının bir saati sayısız telefon geleceğini düşünmeyin. Önemli olan, acil bir anda müvekkile destek olabilmektedir. 7/24 Hizmet tarzına korkuyla bakmayın ve her zaman bu tarz çalıştığınızı görüşmelerinizde vurgulayın. Bu amaçla, özel bir numara tedarik edin. Numarayı çevirdiklerinde sizin çıkacağınızı taahhüt edin. Bu numarayı onlara verin.

11.Mükemmel olmaya çalışmayın, samimi, doğru ve dakik olun

Mükemmel, iyinin düşmanıdır. Hatasız kul olmadığı gibi hatasız iş olmayacağını bilin. Mükemmel takıntısı size ve çalışanlarınıza aşırı stres yüklenmesine sebep olur. Aşırı stres de performansı ve iş çıktılarını aşağıya çeker. Bunun yerine kontrol mekanizmaları kurarak hatayı ortadan kaldıran bir çalışma düzenine sahip olun. Hata varsa samimi olun, gerçekleri gizlemeyin. Duruşma zamanlarını takip etme ve mahkeme tarafından istenilen işleri zamanında teslim etme konusunda titiz olun.

12.Meslektaşlarınıza en iyi müvekkilinize davrandığınız gibi davranın

Çalışma arkadaşlarınız sizin yoldaşlarınızdır. Onların moralini yüksek tutar ve onları severseniz size yeni işler ve kazançlar getireceklerdir.

13.Çalışırken eğlenin

Yaptığınız işten keyif alın ve keyif aldığınızı çevrenize gösterin. Çalışırken küçük kaçamaklar yapın. Rahatlamak ve stresi azaltmak için çıkın dolaşın. Bir kafede iş arkadaşlarınızla veya sevdiklerinizle sohbet edin.

Kolay ve Kesin Olsun

Milli Piyango almak insanı umutlandırır. Çünkü kolayca servete kavuşma ihtimaliniz vardır. Kesin size çıkacaktır demek mümkün değildir ama en kolay yol olduğu açıktır.

Hukuk Fakültesinde okumak şahane bir duygudur. Çünkü başarı yolunda kesinlik sağlar. Mezun olur ve sebatla çalışırsanız arzu ettiğiniz başarılı sonuçları alırsınız. Asla kolay değildir ama daha kesin olduğunu söylemek mümkündür.

Birçok insan başarıya giden yolun hem kesin hem de kolay olmasını ister. Bazen her ikisi de mümkün değildir.

Kişisel Markanızı Yaratın!

Avukatlık Mesleğinde isim olmak, herkesçe bilinir hale gelmek için çok çalışmanın yanında, kişisel markanıza da yatırım yapmanız gerekmektedir.  Hedeflediğiniz kitleye doğru iletişim yöntemleriyle ulaşmanız sizi rekabet üstü bir noktaya ulaştırır ve markalaşmanız başlar.

 

Markalar bize kaliteyi taahhüt eder. Kişisel markanız ne kadar parıldarsa o kadar yeni iş ve insanı kendinize çekersinizMarkadan kastım gidip kendinizi marka olarak tescil ettirmeniz değildir. Zaten meslek kurallarına göre de yasaktır. Markanız başkalarının sizi nasıl algıladığıdır. İnsanlar sizi bir bütün olarak algılar. Geçmiş iş tecrübeleriniz, imajınız, elde ettiğiniz iş sonuçları, iş ilişkileriniz, girişimleriniz ve kişisel değerleriniz bu bütünü oluşturur.

 

İsminizi markalaştırma süreci gerçekten zordur. Ülke çapında ünlü bir avukat olmak için çok çalışmak ve sabırlı olmak gerekir. Hukuk alanında isim olabilmek çetin bir hedeftir. Odaklanılmamış markalaşma çabası sizi hayalini kurduğunuz başarılara ulaştıramaz. Ünlü avukatların ortak noktası özel bir hukuk branşında, iktisadi bir sektörde veya her ikisinde birden uzmanlık geliştirmiş olmalarıdır.

Alanınızda niş olarak adlandırılan el değmemiş iş odakları bulunur. Bu nişlere hizmet verebildiğiniz an rekabet dışına çıkarsınız. Kazancı yüksek işler alır ve bu alanda tanınmaya başlarsınız.