Etiket Arşivi serbest avukatlık nedir

Siz de Başarılı Bir Avukat Olabilirsiniz (Tüm Yönleriyle Avukatlıkta İş Geliştirme Yöntemleri)

Gelişime Açık Avukatların Dikkatine!

Serbest Avukat olarak yeni işler almakta zorlanıyor musunuz?

Müvekkil sayınız bir türlü artmıyor mu?

Hukuk Büronuzu yaşatmak her geçen gün daha mı zorlaşıyor?

Kurum Avukatı olarak kariyer basamaklarını istediğiniz hızda çıkamıyor musunuz?

Kurum kültürü içerisinde kişisel markanızı öne çıkarmakta ve yetkin bir hukukçu olmakta zorluk mu çekiyorsunuz?

Öyleyse size güzel bir haberimiz var. Başarılı Avukatların sırlarını bu e-kitapta sizin için bir araya getirdik. Sadece en iyilerin kullandığı yöntemlerle kariyerinizde ilerleme kaydetmek ve hedeflerinize ulaşmak ister misiniz?

En iyi tarafı da bu e-kitabı okuduktan sonra yeni müvekkilleri ve nitelikli işleri kendinize çekecek olmanızdır. Bu e-kitabı okumaya başladığınızda anda sonuç aldıran özel stratejileri öğrenecek ve kendinizi harika hissedeceksiniz.

Eğer Kurum Avukatı olarak çalışıyorsanız, profesyonel hayatta hedeflerinize ulaşmada ve kariyer sahibi olmada kullanabileceğiniz özel iş geliştirme tekniklerini ve sırlarını bu kitapta bulacaksınız.

“Siz de Başarılı Bir Avukat Olabilirsiniz” adlı eser bir yıl süren kapsamlı bir araştırma ve birçok uykusuz gece sonunda ortaya çıkmıştır. Kısa sürede ilerleme kaydetmek ve kendinizi profesyonel anlamda geliştirmek istiyorsanız mutlaka okuyun.

Hemen sipariş verin!  Satış fiyatı sadece 150 TL dir.  İletişim bölümünden siparişinizi ve e-kitabın ismini lütfen yazılı belirtin. Ödemenizi takiben 126 sayfalık e-kitabınız  e-posta adresinize gönderilecektir. Karabel Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti.

Avukatlıkta Fiyat Rekabetiyle Nasıl Başa Çıkarsınız?

Devamlı olarak müvekkillerinizden fiyat indirmeniz konusunda baskı görüyor musunuz? “Diğer avukatlar daha ucuza yapıyor, sen de yapmazsan onlarla çalışırım.” sözünü işitiyor musunuz? Eğer öyleyse, bu sorunun temel nedenine odaklanma vakti gelmiştir.

Sizin için uygun olmayan müvekkilleri hedeflemek ve onların işini yapma isteği bu sıkıntının ana nedenidir.  Ne iş olursa alalım şeklinde yaklaştığınızda iş hacminizde artışlar yaşayabilirsiniz. Alacağınız sonuçlar olumlu gözükmekle birlikte sizi riske sokacak niteliktedir. Bu şekilde gelen müvekkiller fiyat pazarlığıyla sürekli sizi sıkıştıracak ve düşük bedellere size iş yaptırma arzusunda olacaklardır. Ayrıca sizden bir sürü ek hizmeti de ücretsiz yapmanızı isteyeceklerdir.

Fiyat rekabetinin içine girdiğiniz anda, fiyatlarınızın gideceği tek yön aşağı doğrudur. Peki, öyleyse, ne yapmalı? İşte size hak ettiğinizi almanızı sağlayacak üç hızlı adım:

1.İdeal müvekkil profilinizi tanımlayın

Müvekkillerinizi belirli kriterlere göre sınıflandırın. Yaş grubu, meslek grubu, eğitim, ilgi alanları, medeni durumu, hobileri ve hayat tarzlarını inceleyin. Sizin için ideal olan müvekkillerin ortak yönlerini bulmaya çalışın. Ortak yönleri belirledikten sonra, bu yönlere sahip olan müvekkil adaylarıyla bulundukları noktalarda temas kurmak için çalışmalar başlatın.

2. İdeal müvekkil hedefinizden bahsedin

Ofis çalışanlarınıza ve size müvekkil yönlendiren değerli kaynak kişilere hangi müvekkilleri hedeflediğinizi söyleyin. Sizin için ideal olan müvekkil özelliklerinden bahsedin. Onları bu konuda bilinçlendirin.

3. Müvekkilinizle mutabakat yapın

Yeni bir müvekkille anlaşma imzalamadan önce çalışma şartlarınız hakkında onları bilgilendirici bir toplantı yapın. Sizden neleri talep edebileceklerini onlara detaylı anlatın. Hizmetlerinizi nasıl ve ne zaman faturalayacağınızı ifade edin. Kendilerinin sizden beklentileri olduğu kadar sizin de onlardan neler beklediğinizi onlarla paylaşın. Müvekkil cevap verirken konuyu yuvarlak sözcüklerle geçiştiriyorsa, ileride sıkıntı yaşayabileceğinizi bilin ve tam bir mutabakat sağlanması için ısrarcı olun.

İş geliştirme yaparken size garantili şekilde zaman ve para kazandıracak yöntemler ve daha fazlası için e-kitabım satışa sunulmuştur.

Sipariş için tıklayın: https://www.tarkankarabel.com/2020/05/tum-yonleriyle-avukatlikta-is-gelistirme-teknikleri/

Genç Avukatların Yol Rehberi

Kurum Avukatlığına yeni başlayan genç Avukatlar! Y Neslinin temsilcileri! Gerçek değerinizin çalıştığınız kurumlar tarafından tam olarak anlaşılması sadece sizin elinizdedir. Peki öyleyse, Y Neslinin sahip olduğu kendine has özellikleri arzu edilen değerlere nasıl dönüştüreceksiniz? Sizlerle yakından çalışan, sıkıntılarınızı bilen biri olarak aşağıdaki noktalara dikkat etmenizi tavsiye ediyorum. Bu noktalar sayesinde kariyerinizde olumlu sıçramalar mümkün olacaktır.

1. Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir

Kurumdaki bazı kurallar sizin hoşunuza gitmeyebilir. Bunun için yönetime dilekçe yazıp, kuralların değiştirilmesini talep ettiğinizde, bu dilekçenin altına imzanızı atıp yönetime gönderdiğinizde, dilekçenizi alan yönetim -haklı bile olsanız- sert ve otoriteyi sorgulayan tarzınız nedeniyle bu durumu saldırgan bulacak ve maalesef onların saygılarını yitireceksiniz.

Bunun yerine, yüz yüze iletişim yoluyla mevcut durumu nasıl iyileştirebileceğinizi yöneticinizle konuşmanız size her zaman artı puan kazandıracaktır. Tecrübe sahibi yöneticiler, yenilikçi önerilerinize gereken ilgiyi göstereceklerdir. Büyük fikirleriniz olduğunu biliyoruz. Ama unutmayın ki, başkalarına saygı duymadan onlardan saygı görmek mümkün değildir. Yaklaşımınızla birlikte saygı ve ilgiyi sunduğunuzda, insanlar da sizi dinlemeye daha hevesli olacaklardır.

2. Eleştiriden kaçış yok, ders çıkarmayı öğrenin

Kimse geribildirim almaktan hoşlanmaz. Mesajınızı karşı tarafa iletirken ne kadar dikkat etseniz de bazıları üzerinde istediğiniz etkiyi bırakamayacaksınız, baltayı taşa vuracaksınız. Böyle durumlarda, duyguların ve tepkisel davranışların düşüncenin yerini aldığı anlar olacaktır. Gerçek olan şu ki, hepimiz eleştirilmeye ihtiyaç duyarız. Bizi onaylayan insanlar arasında olmak tabi ki bizi iyi hissettirir. Lakin, bizi geliştirecek olan yaşadığımız anlaşmazlıklardır. Bu nedenle, elçiye zeval olmaz deyin ve sadece gelen mesaja odaklanın. Mesajı veren kişinin tarzı arzu edilen seviyede olmasa da eleştirinin bizi güçlendireceği fikrine sıkı sıkıya sarılın ve mesajdan gereken dersleri çıkarın.

3. Eyleme geçmek karakterinizi şekillendirir

Duygularınızı ve düşüncelerinizi kontrol etmeniz önemli bir yetkinliktir. Lakin, niyetiniz ve harekete geçme azminiz sizi ileriye taşır. Harekete geçmeniz durumunda, sahip olduğunuz potansiyeli kullanmanız ve onu açığa çıkarmanız mümkün olur. Şüphesiz, yola çıktıktan sonra ulaşmak istediğiniz noktaya varmanız zaman alacaktır. Lakin, oraya ulaştığınızda artık siz başka bir sizsinizdir.

4. Önce öğrenin sonra öğretin

Kariyerimin ilk yıllarında çalışmaya başladığım bir kurumda yöneticimiz tarafından ilk gün bizlere söylenenleri hala hatırlıyorum:

“Aramıza hoş geldiniz arkadaşlar! Alışık olduğunuzdan farklı bir iş yapış şeklimiz vardır. İş modelimizde geliştirilecek yönler bulabilirsiniz veya değişmesi gerektiğini düşündüğünüz bir noktayı tespit edebilirsiniz. Bu iyi bir şeydir. Bundan mutlu oluruz. Öncelikle sizden istediğimiz, nasıl iş yaptığımızı detaylı bir şekilde uygulayarak öğrenmenizdir. Daha sonrasında, bu iş yapış sistemiyle belli bir süre geçirmenizdir. Bu süre sonrasında, iş sonuçlarına pozitif etki edeceğine inandığınız bir fikir veya öneriniz varlığını koruyorsa, bunu ekip veya departman yöneticilerinize iletebilirsiniz.

Bu mesajın anlamı çok açıktı. Belli bir kıdeme gelmemizi ve iş modelinin iyi ve zayıf yönlerini tam olarak anladıktan sonra anlamlı fikirlerle katkı yapmamız bekleniyordu.

İşte her şey bundan ibarettir. Sakin olun, sabırlı olun, bulunduğunuz ortamda öğrenmeye ve araştırmaya aç olun. Merak etmeyin. Büyük fikirleriniz, bilgi ve tecrübeyle birleştiğinde tutulamaz bir güç haline geleceksiniz.

İş geliştirme yaparken size garantili şekilde zaman ve para kazandıracak yöntemler ve daha fazlası için e-kitabım satışa sunulmuştur.

Sipariş için tıklayınhttps://www.tarkankarabel.com/2020/05/tum-yonleriyle-avukatlikta-is-gelistirme-teknikleri/

Alacak Takibinde Yüksek Tahsilat Performansı Nasıl Sağlanır?

Müvekkillere alacak takibi hizmeti veren bürolarda, tahsilât performansını geliştirmek için yaptığımız çalışmalarda, yüksek performanslı memurların diğer memurlara göre %40 daha fazla tahsilât yaptığını gözlemliyoruz. Yüksek performansı genele yaymak için neler yapabileceğimizi araştırdığımızda, yüksek performanslı memurlarda bazı ortak özellikler ve sonuç alan çalışma yöntemleri olduğunu görmekteyiz. Buna göre, elde edilen bilgiler ve tecrübeler ışığında, aşağıda belirtilen beş yöntemi uygularsanız daha kolay ve başarılı bir şekilde alacağınızı tahsil etmeniz mümkün olacaktır.

  1. Her zaman hazırlıklı olun. Başarı, hazırlıklı olmak ve fırsatın bir araya gelmesiyle elde ediliyor. Borçluyu telefonla aramadan önce teknik ve zihinsel olarak bu ana hazırlıklı olmalısınız:

Teknik hazırlık: Borçlu hakkında gerekli tüm bilgiler önünüzde olmalıdır: Müşteri bilgileri, geçmişte vaktinde ödeyip ödemediği, alınan ürün veya hizmetin içeriği, fatura bilgileri, satış türü, satış şartları, borç miktarı, ödeme vadesi, geçmiş vade süresi.

Zihinsel hazırlık: Pozitif düşünce tarzına sahip olmanız çok önemlidir. Yüksek performanslı çalışanlar her aramaya ilk aramalarıymış gibi motive ve güler yüzlü başlıyorlar. Siz de başlarken yüzünüze mutlaka bir gülücük kondurun. Borçluları her aradığınızda ödeme yapmaya hazır olduklarını varsayın. Bununla beraber, aradığınız kişilerin size ödeme yapmamak için sayısız mazeret üreteceklerini aklınızdan çıkarmayın. Mazeret anlamında her şeye hazırlıklı olmalısınız:

  •               “Mesajınız gelmedi”
  •               “Yazıyı almadım”
  •               “Muhasebecimiz tatilde”

Her defasında birbirinden değişik ve sıra dışı mazeretler duyabilirsiniz. Bununla beraber, duygusal tepkiler almaya da hazır olun. Sinirli, mutsuz, tedirgin olabilirler. Bağırabilir, ağlayabilir ya da lanet okuyabilirler. Aklınızdan çıkarmamanız gereken nokta para tahsilatı yapmak için aradığınızdır.

2. Profesyonel & Otoriter bir tarzda konuşun. Telefondaki ses tonunuz görüşmenin kaderini çizmektedir. Sesiniz ne gür çıkmalı ne de çok düşük. Orta yumuşaklıkta ve her zaman konuştuğunuz ses tonunun biraz altında olabilir.

  • Borçlunun ona ne dediğinizi ve ondan ne istediğinizi anlaması lazımdır. Normal konuşmanızdan daha yavaş konuşun. Aceleci olmayın. Bunun size faydası konuyu daha güçlü bir şekilde ifade etmeniz olacaktır.
  • Kötü telaffuz etmeyin. Kelimelerin uyumlu bir şekilde ağzınızdan çıkmasını sağlayın.
  • Telefonda konuşurken asla çiklet çiğnemeyin veya bir şey yiyip, içmeyin.
  • Konuşurken sandalyenizde dik oturun. Borçlu ile yüz yüze görüşmedeymişsiniz gibi davranın.
  • Sakin olun, öz güveniniz tam olsun. Bu şekilde borçlu üzerindeki kontrolünüzü yitirmezsiniz.

3. Görüşmenin kontrolünü her zaman elinizde tutun. Görüşme boyunca borçluya ismiyle hitap etmeniz, kendisine saygı gösterdiğinizi ifade eder.

  • Borçlu karşısında çok sıkışmış, acelesi olan bir görüntü çizmeyin. Aksi takdirde, sizden taviz koparmak için pazarlık yapmaya başlarlar.
  • Yanlış olsalar da onları haklı bulun. Tüm söylediklerini onaylayın değil ama geçerliliği olduğunu ifade edin:

Neden bu şekilde düşündüğünüzü anlıyorum”.

“Böyle bir şeyin başınıza nasıl geldiğini şimdi gayet iyi görüyorum.”

“Sizi anlıyorum”

3.1. Borçlunun size azami bilgiyi vermesi için açık uçlu soruları kullanın:

“Hangi banka ile çalışıyorsunuz?”

“Ödemeyi nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?”

“Hangi ödeme yöntemini tercih edersiniz? Çek, senet, kredi kartı?”

“Hangi işte çalışıyorsunuz?”

“Aylık ne kadar ayırabilirsiniz?”

“Ne kadar zamandır işsizsiniz?”

“Ne zaman yeni bir işe başlayacaksınız?”

3.2. Kararlılıkla sorular sorun. Çünkü amacınız konuyu ödemeye getirmek olmalıdır:

Borçlu: “Ödeyemiyorum.”

Tahsilât Uzmanı: “Nerede çalışıyorsunuz?”

Borçlu: “Evet daha yeni başladım bir işe ama 3 haftadır bir ödeme alamadım.”

Tahsilât Uzmanı: “Ayın kaçı size maaş ödeyecekler?”

Borçlu: “Gelecek hafta Perşembe günü”

Tahsilât Uzmanı: “Gelecek hafta Cuma günü bana 500 TL ödeme yapabilirsiniz. Mutabık mıyız?”

3.3. Dinlemek, çokça dinlemek ve akıllı notlar almak sizi başarıya taşır. Konuştukça bamtellerini sizin elinize verirler. Samimi mi yoksa sahtekâr mı olduklarını anlamanız kolaylaşır. Aldığınız notlar bir sonraki görüşmeniz için elinize koz verir. Bu şekilde, borçlunun geçmişte kullandığı mazeretleri boşa çıkarmak ve tekrar denemesini önlemek mümkün olur.

3.4. Sessizliği akıllıca kullanın. Borçlunun yaptığı açıklamaya cevap vermeden önce içinizden beşe kadar sayın ve öyle cevap verin. Acele etmeyin. Soru sorduktan sonra da sabırla bekleyin ve sessiz kalın. Görüşmede boşluklar yaratırsanız, bu boşlukları doldurma konusunda borçlu kendini mecbur hissedecektir.

3.5. Odakta Kalın. Bazı borçlular ürün ve hizmetlerden duyduğu memnuniyetsizliği ifade ederek, ödenmezliğin nedenini firmaya bağlamak isterler. Her zaman nazik olun. Fikirlerine saygı duyduğunuzu ifade edin ve tekrar ana konunuz olan borcun kapatılmasına onları yönlendirin

4. Tansiyonu yükseltmek isteyen borçlulara imkân vermeyin. Çünkü bağıran bir borçlu öfkeyi hile amaçlı kullanarak sizi sindirmek ve görüşmeyi sonlandırmak ister.

  • Öfkeli bir borçlu ile ilerleme kaydetmeniz mümkün değildir.
  • Borçlu size bağırmaya ve hakaret etmeye başlarsa soğukkanlı olun. Ona yardımcı olmak istediğinizi ve bu şekilde bağırıp çağırması durumunda bunun mümkün olamadığını ona hatırlatın.
  • Sizi dinlemeyecek kadar kendinden geçmişse: “Sanırım sizin için iyi bir zaman değil. Sizi tekrar ne zaman arayayım?” diye sorabilirsiniz. Ya da: “Hatta kalır mısınız lütfen. Sizi duyamıyorum” Telefonu birkaç saniye masanın üzerinde tutun. Sonra tekrar elinize alın. “Şimdi müsaitim, sizi dinliyorum” deyin. Bu aradaki sessizlik, borçluyu sakinleştirecektir. Tekrar konuşma ortamı doğacaktır.
  • Diyalogun kapanmasına izin vermeyin. Yapıcı bir görüşme olması ve ilerleme kaydedildiğini borçluya gösterin.

5. Ucunu Bağlayın. Borçludan bir taahhüt alınmadan sonuçlanan bir arama boşa giden bir aramadır.

  • Borcu kapatamasa da kısmi bir ödeme için söz alın. Ödeme tarihi için sizi araması için söz alın.
  • Zamanı siz belirleyin ve yönlendirin. “Bu konuda bana ne zaman dönersiniz?” sorusu yerine: “Beni Salı’ya kadar arar mısınız?” diye sorun.
  • Mantıklı bir süre verin ama 3 işgününden fazla olmasın.
  • Borçluyla görüşmenin özetini telefonda üzerinden geçip mutabık kalmadan konuşmayı bitirmeyin:
  1. Taahhütleri nedir?
  2. Sizin onlardan beklentiniz nedir?
  3. Beklentiniz gerçekleşmezse sonuçları ne olacaktır?
  • Konunun aciliyetine vurgu yapın.
  • Borçlunun taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda, oluşacak sonuçlardan duyduğunuz büyük endişeyi borçluya hissettirin. Aksi takdirde, telefonu kapattıktan sonra neden arandığını unutması onun için çok kolay olacaktır.

Yukarıda paylaşılan yöntemlerle telefonda tahsilât performansınızı arttırabilirsiniz. Lakin her defasında işe yarayacak sihirli bir formül yoktur. Çünkü bir borçlu diğer borçluya benzemez. Bir borçlu üzerinde çok işe yarayan yöntemleriniz. Diğer borçluyla sizi hiçbir yere götürmeyebilir. Tarzınızı oluştururken, kendinizden farklı bir role ve kimliğe sakın girmeyin. Olduğunuz gibi davranın. Borçluyu çok iyi dinleyin ve borçlunun durumuna çözüm bulmak için ipuçlarını arayın.

Herkese başarılar dilerim!

Avukatlar için Pratik Çevre Edinme Yöntemleri

Çevre edinirken ve bu amaçla faaliyette bulunurken kendinizi rahatsız mı hissediyorsunuz? Cevabınız evet olabilir. Bu normal bir durumdur. O zaman, şu soruları da size sormama müsaade edin:

  • Eşe dosta yardımcı olmaktan hoşlanıyor musunuz?
  • Davetlere ve organizasyonlara katılmaktan hoşlanıyor musunuz?
  • İyi bir dinleyici misiniz?

Eğer cevaplarınız evet ise, düşündüğünüzden çok daha kolay yeni insanlarla tanışmanız mümkündür diyebilirim. Çevre edinme kelimesi size zorlama bir faaliyetmiş gibi gelebilir. Katıldığınız davetlerde ve organizasyonlarda bu kelimeyi eğlenmek olarak algılamanız, işi sizin için kolaylaştıracaktır.

Her şeyin başı, iyi bir dinleyici olmanız ve sorular sormanız tanıştığınız insanları yakından tanıyabilmeniz için gereklidir. Bu şekilde, onlara nasıl yardımcı olup olamayacağınızı anlarsınız. Onları sosyal ve iş çevrenizin bir aday üyesi haline getirebilirsiniz.

Aman dikkat! Davetlerde ve toplantılarda kendinizden bahsetmeniz, insanlardan çok sizin konuşmanız size zarar verir. Zamanınızı boşa harcamış olursunuz. Amacınız farklı insanlarla tanışmak ve onların dünyalarına hızla girebilmek olmalıdır. Bir karşılaşmada en çok konuşan taraf o görüşmenin kendisi için en başarılı geçtiğini düşünen taraftır. Bunu asla unutmayın. Bırakın insanlar konuşsun, mutlu olsun. Siz dinlemede kalın.

Aşağıda paylaştığım taktikleri çevre oluşturma imkanı veren ortamlarda uygularsanız faydasını göreceğinizi garanti ederim:

  • Tanıştığınız insanlara, kişisel ve mesleki fikirlerini, ilgi alanlarını ve amaçlarını sorun. Bu şekilde onlara nasıl yardımcı olabileceğinizi anlayabilirsiniz.
  • Sonrasında, insanlara hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olun. Örnek: Tanıştığınız bir isim hayır kurumu için bağış topluyorsa ilk bağışı ona siz yapın.
  • Bir davet veya organizasyona katılacağını öğrendiğiniz ve radarınızda olan isimler hakkında küçük araştırmalar yapın. Çalıştıkları sektör, rakipleri, yaşadıkları zorluklar hakkında bilgiler toplayın. Onların karşılarına hazırlıklı çıkın.
  • İşlerine yardımcı olabileceğini düşündüğünüz, kendi çevrenizdeki insanları onlarla tanıştırmayı teklif edin.
  • Tanışma gerçekleştirdikten sonra o isimleri mutlaka takip edin. Hatırlatma ve teşekkür notları, e-postalar, bilgi paylaşımları ve ilgi alanlarıyla ilgili güncel durumları onlara gönderin. Bu şekilde, iş çevrenize kalıcı bir üye kazandırın.

İş geliştirme yaparken size garantili şekilde zaman ve para kazandıracak yöntemler ve daha fazlası için e-kitabım satışa sunulmuştur.

Sipariş için tıklayın: https://www.tarkankarabel.com/2020/05/tum-yonleriyle-avukatlikta-is-gelistirme-teknikleri/