Etiket Arşivi Yüksek fiyat politikası

Yüksek Fiyatlara Tapınmak

Venedik’te San Marco meydanına bakan lüks kafelerden tarihi Grande Cafe Chioccia’ya oturdum. Şehri dolaşmaktan ayaklarıma kara sular inmişti. Tabi başıma gelecekleri anlamam çok sürmedi. Cappucino şiparişimi verip meydanı izlemeye başladım. Birden fark ettim ki, dışarıda otuz masası olan bu kafede sadece beş masa doluydu. Meydan ise iğne atsan yere düşmeyecek şekilde kalabalıktı. Herkes kafede oturanlara hayretle bakıyordu. Kafenin fiyatları o kadar yüksekti ki, Avrupalı turistler burada bir kahve içip yorgunluk atmaya cesaret edemiyorlardı.

Eyvah ayvayı yedik, hesap kim bilir ne gelecek diye düşünürken, Amerikalı bir çift başka bir masaya yaklaşarak masa üstünde duran menüye göz attı. Bakar bakmaz: “Şaka mı bu? Bir kup dondurma Onbeş Euro olur mu?” diyerek hızla uzaklaştılar. Chioccia’nın beyaz ceketli, papyonlu garsonları da sıkıyorsa otur şeklinde çevreden geçenlere bakmaya devam ediyorlardı.

Her neyse, kahvem ve pastam geldiğinde yapacak bir şey kalmamıştı. Hamama girdiysem terleyecektim. Hayatımda içtiğim en pahalı kahvenin tadını çıkarmaya çalıştım. Ama kahve soğuktu. En garibi de, cafenin tuvaletini kullanmaya girdiğimde içeride çalışan bir başka garsonun bana cafe müşterisi olup olmadığımı sormasıydı. Peşin bir hükümle beni tuvaleti kullanmaya yeltenen bir turist gibi görüyordu. Masa fişimi göstererek bu müşteri odaksız garsonu zorla ikna edebildim. Müşteri olmuştum ama mutlu olmamıştım. Müşteri odaklı kimseyle karşılaşamamıştım. Esnaflık sanırım bu mekânda bilinmeyen bir şeydi. Hem çok para vermiştim hem de standart ve mesafeli bir hizmet almıştım. Üstüne üstlük, ilave bir hizmet isterken de sorgulanmıştım.

Böylesi işletmelerin nasıl ayakta kaldığı bir bilinmezdir. Bu tarz ortamlarda işletme körlüğü yaşanır. Dış dünya içerideki dünyadan daha hızlı değiştiği için bir süre sonra dinozorlaşmış bir iş modeliyle kala kalınır. Fiyatları arttırarak daha değerli hizmet verildiği algısı kurulmaya çalışılır. İnsanlar bunu bir defa yutarlar. Ama asla bir ikinci defa olmaz. Değişen pazar dinamiklerini anlamanın en kolay ve ucuz yolu ise sadece müşteriyi dinlemektir. Daha iyi bir dinleyici olmak ve beklentilere cevap verebilmek işinizi korumak için en değerli silahınızdır. Hangi meslek dalında olursak olalım hepimiz gün boyu bir fikri, hizmeti veya ürünü satıyoruz. Yüksek fiyat çekebilmek için hakkını vermek gerekir.    

İş geliştirme yaparken size garantili şekilde zaman ve para kazandıracak yöntemler ve daha fazlası için e-kitabım satışa sunulmuştur.

Sipariş için tıklayın: https://www.tarkankarabel.com/2020/05/tum-yonleriyle-avukatlikta-is-gelistirme-teknikleri/